hiç fark etmez. fark eden tek şey senin bütçen. her türlü her sene bir-bir buçuk milyar kaybedecek zaten. bence ikincisi ama. siyah arabalar trafikte hiç iyi değiller görüş bakımından. ikincisine de o fiyat farkını vermeye hayli hayli değer birinciye göre.

birincisi hosuma gitti sunroofu var ama modeli 2.ye göre düşük ve kmsi fazla(istanbul için normal ama) ayrıca boya ve değişeni çok. siyah bence daha şık duruyor. yıllardır metalic gri kullanıyoruzda ne oluyor ben sıkıldım artık o renkten. bence 3.yü al hem yarı otomatik kmsi düşük değişeni kazası yok

çok da düşük donanımlı değil yahu macbook pro'lar. apple'ın üretmediği bi cihaza direkt olarak os x kurulamıyor haliyle. hackintosh diye bişi var başka bilgisayarla os x kurmanı sağlayan ama o da çok sağlıklı çalışmıyor gördüğüm kadarıyla.

min. 2500 liraya hd 4000 kullanılıyor macbook prolarda, ben 2700 liraya gtx 670mx kullanıyorum bu sadece bir örnek.

şimdi anlamadım ben herhangi bir bilgisayara kurulamaz mı bu işletim sistemi, yoksa bedava olmasının anlamı ne ki ?

içinde lion veya mountain lion olan apple cihazlarına bedava. :) herangi bir bilgisayara kurmak official olarak yok.

kahve arşivi

kahveci diye bir mekan vardı yaşadığım yerde yerel, ve bana çok sempatik gelirdi bu isim.

hatır kahvesi
kahveci x efendi
kahvelatte
kahve-hane
kahve felek

BeanSt.

Bean Street gibi.

Dostum turkiyede ne kadar sevilmesede starbucls,lavazza,nero,kahve dünyası varken tutması çok zor. Acı ama gerçek bu

cevap vereyim,kahve ve bağzı şeyler komik olurdu

Grounded
Express
Just Brewed
Mr. Bean


---

Kahve Bahane
Telve
Reng-i Kahve
Tiryaki
KahveM

kahve bahane güzel olur aslında

Kahve Bahane +1

kahve felek

kahve arşivi +1
telve+1

İşleri büyütüp zincire dönüşme niyetinde değilsen ve şirin olan ve uçuk fiyatları olmayan bir yer açarsan neden tutmasın. Bir de biraz farkın olmalı, sen de aromalı kahveler veya lab tarzı kendi kahveni yarat tarzı seçenekler sunabilirsin. Ev yapımı 2-3 çeşit pasta kurabiye de eklersen bence güzel olur.

bu aralar lab eklentileri pek tutuyor, burger lab, sandviç lab, coffee lab neden olmasın? Telve olabilir belki türkçe hem.

İstanbuldaysan kahve bahane var. bir de kahve diyarı, kahve dünyası, kahve sarayı gibi şeyler kötü oluyor.

Kafi -ister şapkalı ister şapkasız
Kayfe esprili ama düşünülebilir. Kafi'den daha iyi. aynı espri düzeyinde Kaave de olabilir. "kaaveye gidiyorum" derler :P

kahve bahane var kadıköy'de.

40 yil hatir

hatır kahvecisi

mekanı açabildiniz mi? işler nasıl merak ettim. ben de bulunduğum yere açma niyetindeyim de kafamda bir sürü soru var

yok o değil. o olsa duyuru açmaz ağzına geleni saydırır bana.

Hic inandirici gelmedi, yok oyle bisey

neden ?

adet dönemindeki psikolojik dalgalanmalar hormonlarla alakalı. salgıladığı hormonlar da beslenmesiyle alakalı.
çok kişisel bir örnek olacak ama, 1 yıl kadar her yönüyle sağlıklı beslendim, yeşil çiğ sebze ağırlıklı, ızgara etlerle desteklenen ve hiç bir işlenmiş gıda içermeyen bir diyetti. ne adet dönemi sivilcem çıktı, ne o dönemde insanın terinde oluşan koku vardı ne de mod düzensizliklerim.
kız arkadaşınız adet döneminde demir kaybı oldukça fast fooda, canı tatlı çektikçe mısır şurubu dolu çikolatalara abanıyorsa, bu yapay yiyecekler hormonal salgıları ve ruh halini de etkiliyor. örneğin yapay şekerli bir şey yiyiince duyduğumuz mutluluk alkolde olduğu gibi bir 'düşüş' yaratıyor, adet dönemi hormonlarıyla birleşince pis ötesi bir karakter oluyoruz.
kız arkadaşınla birlikte bir sağlıklı diyet uygularsanız, kan şekerini ani yükselten düşüren şeylerden uzak durusanız bence çözülür.

Ben böyle oluyorum evet. En ufak şeylere sinirlenip ağlıyorum. Tırnağım kırılsa ojeden kıran nesneye kadar sayıp döküyorum. İnanılmaz gerginlik oluyor. Malesef kontrolü çok zor bu duygularım. O dönem bittikten sonra da bir adet sırnaşık kedi oluyorum :)

Alttan alacaksınız kısaca.

adet döneminden bir hafta 10 gün önce magnezyum takviyesi kişiyi sakinleştiriyor. (bkz: magnezyum) sevgiliniz de bu durumdan rahatsızsa araştırmasını önerebilirsiniz.

Magnatorm içsin geçer.

hayır benim bildiğim kahve olması gerekiyor nescafe olmaz.

leblebi varsa yiyebilirsin

ama en oluru daha geç olmadan komşudan kahve istemek

Leblebi yok. Komsulari da tanimiyorum hic bu saatte kahve istenmez :(

muz yiyebilirsin.

kola da keser

kızılcık ve şeftali ama şeftalinin mevsimi diğil dimi la.

patates haşlaması iyi gelir.

geçiricem diye bir sürü şeye yüklenmeyin. yarına kadar uyutmaz bütün gece belki ama geçer sabaha. nescafe kahve değil eğer gerçek filtre kahveyse olur.

nescafe ile olmaz. daha da geç olmadan komşuya boş bir fincanla gidin. hem nostalji yapmış olursunuz.

nasıl yazılmamış ben de fark etmedim bol bol su için.

kesin cozumu soyluyorum
1-belkı2 paket cubuk kraker ve kola.
en son otobus yolculugunda durumum fenayken yedım abartmıyorum 2 gune yakın wc ye gitmedim.

Yoğurt, haşlanmış patates(tuzsuz), bol su.

Bir sürü şeyi karıştırıp bu sefer de midenizi bozmayın.

tek bir tane kuru fasulye tanesini (çiğ) hap gibi suyla iç.

Kuru kayisi + incir.

Saka saka, zeytin cekirdegi yut. Ve bir dahakine lomotil degil lopermid al.

efendilikle sıkıcılık aynı kefeye koyuluyor bazen. sizin de sorununuz o. bi insan hem eğlenceli hem de efendi olabilir. bunlar birbirinin zıttı değildir. anladığım kadarıyla siz hem efendi, hem de sıkıcı bir insan bulmuşsunuz. dolayısıyla yanında sıkılıyorsunuz. efendi adam illa öyle sus pus oturan, espri yapamayan biri olmak zorunda değil yani. sizin bulduğunuz adamın sıkıntısı efendilik değil, sıkıcılık.

tek cevabı zaman bence.

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu;

aslında sıkıcı değil de çok çekingen diyebiliriz. yani bişey söylerken 100 kere düşünüp öyle söylüyor.çok ince düşünceli ve yapı olarak da ağır birisi.

haklısın bi taraftan hem efendi hem eğlenceli de olabilir insan. ama bu çekingenliği nasıl aşabiliriz, neler yapmam lazım durumu kolaylaştırmak için bilemedim?

palve +1

süper ve çok güzel :) zamanla senin etkinle kalıplarının dışına çıkacaktır zaten. senin arada dürtmen ve bazı şeylerde ilk adımı atan kişi olman gerekiyor bir süre. efendi adam candır yaa kendimden biliyorum :))

kadın halinle espiri şaka falan yapma. dinen caiz değil.


sessizlik iyi bişe değil.

ne istersen karşına çıkıyo rabbim veriyo, akıyoo diye bişe yok. sen döne dolana arıyorsun istediklerini. ee yaradan da dayanamayıp al lan al ne bok yiyeceksen al diyodur bence. der yani. ben olsam derim. nihayetinde ben onun suretiysem, evet ben böyle düşünürüm.

straight gigolo; şu aşamada çok ters teper sanıyorum. henüz 1 ay oldu tanışalı.

belki de asıl soru hiç böyle şeylere girip giremeyeceğimiz.. daha önce uzun süreli bir ilişkisi oldu mu, nasıl bakıyor bu durumlara bilmiyorum..

ne istersen karşına o çıkıyor. :) biraz fazla mazbut birini istemişsin. allah gönlüne göre vermiş. :p

iki ya da daha fazla kişili sohbetlerde awkward silence denilen olay bol bol yaşanıyor. bu durumda çoğu insan telefonlara göz atıyor. bi vine, fotoğraf falan gösteriyorlar. ben çok samimi olduğum insanlarla buluştuğumda bu sessizlik beni germez ama çok samimi değilsem (yani bir duvar vardır hep, onun aşılması da zaman alır) konuşma devam etsin diye bildiğim bir şeyi sorarım. böyle bir çözüm geliştirdim.

çok sık mesajlaşma kötü bir şey bence. sanıyorum rutin bir günde beraber değilsiniz, bu nedenle zaten ortak olarak pek konuşacak bir şeyiniz olmuyor. sürekli mesajlaşarak da tüketiyorsunuz doğal olarak.

son olarak da 'straight gigolo' adlı aptal trollü de kafana takma.

korkma bence ya o kadar umutsuz da olma
evet bi ihtimal çok efendi ve çok sıkıcı bir adam olabilir, öyleyse bile çekilmez değil ama çok süper değil tabi.
ancak bir diğer ihtimal 31 yaşında bu adam belki yaşı gereği oturaklı olmak gerektiğini düşünüyor, belki ortamı öyle/öyle yetişti üstelik daha 1 ay olmuş belki daha rahat hissedecek zaman geçtikçe? çekimserlik 1 ay içinde atılacak şey değil ki.
üsteleme fazla ama sen girişken ol, zaman gerekiyor o kesin, efendi adam bulmuşsan kıymetini bilmelisin :)
bu kadar çok mesaja gerek yok diyebilirsin bence kabalık değil. aynı şekilde o yapmıyorsa sen esprili, tahrikli (inceden) şeyler yazabilirsin az ama öz şekilde.
mutlu olun be :)

arkadaşlar şimdi bir yandan geyiğe vurup "sevişin geçer, tahrikli mesaj" vs diyorsunuz da durumun vehametini anlatamadım sanırım.

şöyle de bir ihtimal var:
daha önce pek uzun, ciddi ve hatta kısa bir ilişkisi de olmamış olabilir.

evet var böyle bir ihtimal. henüz bu konuları konuşmadığımız için bilemiyorum. sessizlik ortamında da çat diye böyle bir konuya geçemiyorum ki zaten çok yavaş adımlarla ilerliyoruz.

böyle bir ihtimal söz konusuysa eğer o zaman ne olur, ne yapılır bilemiyorum.
benim uzun bir ilişkim artı bikaç da kısa ilişkim oldu. cinsellik konusu onun için sıkıntılı olabilir ya da öncesinden rahatsızlık duyabilir şayet kendisi çok da fazla birşeyler yaşamamışsa..

yani durum ciddi, geyiğe son:)

bir de şunu söylemem lazım, çok düşünüp kafa patlatıp sürekli mantık çerçevesinde ihtimalleri değerlendiriyorsun. yapma, bence bu çok yanlış insan ilişkileri hele ki gönül ilişkisi üzerinde düşünmek bana hiçbir zaman fayda sağlamadı, kimseye sağladığını da görmedim en güzeli akışına bırakmaktır.

zaman ver bacım açılır zamanla. biraz sabır...

Ickili yemege cikin sarapli falan. Onun yaninda ona rahat oldugunu hissettir. Bolca soru sor. Merak etme zamanla acilir.

valla benim de aklımda çok silik her şey kitapla ilgili bir daha okumak lazım. yine de bu tür olayları falan hatırlıyorum da apple ne yapmış ki "1984" gibi olmayacakmış. çok mu özgürlükçü bir şey yapmış yani onu mu demek istiyor, sanırım o ?

pc ler dos kullanıyorken apple bu günkü macos un atasını yapmıştı ve mouse ile idare ediliyordu. o günler için devrimsel niteliktedi tabii.

3d önemliyse lg

diğer taraflardan samsung

öyle ayrım yapılamaz modelden modele göre değişir ama lg'nin panel konusundaki başarısı su götürmez bir gerçek.

lg

samsung disinda herhangi bir tv'de usbden dts ses formatlı bir video izlemek istediğinde ses alamazsın. patent dolayısıyla sadece samsung bu formatı destekliyor. en son durum buydu yeni gelişmeler konusunda bir fikrim yok. baya gıcık bir durum.

istanbuldan geldim dediğinde akan sular duruyor bir çok ilde. ankara, izmir hariç tabi.

gemi adamı cüzdanı çıkartsın, şu an benim yapmış olduğum gibi.

Öyle ha deyince olmuyor o, ben de aynı plan üzerindeyim birkaç haftadır. Daha birkaç ay da sürecek. Gittiğimde, terk ettiğim şehirdekinden daha huzurlu bir hayat süremeyeceksem, derdim ne de gideyim sonuçta? E bunu sağlamak için de hiçbir detayı atlamadan planlamak gerekiyor.

İş, ev, gitmeyi planladığınız yerin yaşam koşulları, halkın genel eğilimleri(despot bir halk çıkmasın mesela karşınıza) temel parametreler. Bunları araştırırken daha nice detaylar çıkıyor zaten karşınıza.

önce iş bulup öyle gitsin. mantıklı olan da bu. aylarca, yıllarca işsiz kalabilir sonra.

bilişim sektöründeysen bayilik, çözüm ortaklığı tarzı birşey yapıp gideceğin yerde iş kurabilirsin. hem kendi işin olur.
genelde bu tarz işler bilişim sektöründe destekleniyor diye biliyorum.

şehre göre değişir bence şehirleri önce belirleyip en çok istediğinden başlayıp iş aramaya hayatı araştırmaya falan başlamalı kafasına yattığı her şeyi hazırladığı gibi de uçmalı.

insanlar istanbul dışında yaşanamaz, iş bulunamaz sanıyorlar ama o insanların ben...

cevaplar icin tesekkur ederim.
nolcak gidince is bulunur, idare edilir gibi dusunuyor insan ama onceden 1-2 ay arastirmak gerekli, gerci o kadar zaman durabilecegini sanmiyorum buralarda.

peki, bilmedigim icin soruyorum bunu, kucuk yerlerde ozel ders potansiyeli ya da mesela bir dershaneye girebilmek kolay olur mu? ozellikle dershaneler hemen alir mi hoca olarak?

sonra oturup filmi izleyecek misiniz peki? izlenmez çünkü.
hatta diğer seyircileri de bi güzel afallatırsınız o yüzden onlar da izleyemez. bu sebepten sinemanın sahibi de pek sıcak bakmayabilir. bi de bi de sinemalarda perdeye yansıtılan şey dijital değil bildiğiniz film oluyor galiba, o yüzden lojistik olarak da sorun yaşayabilirsiniz.
söyleyeceklerim bu kadar.

belki bi kafe'de yapılan küçük bir film göstemine sızmayı deneyebilirsiniz ha?

o işi tiyatroda yaparsın anca.oyuncuları ayarlarsın sahneye çıkarsın edersin,masrafsız olur hem.

cok ucuz bi numara milyon tane ornegi var daha degisik bisi yap kulaga hic hos gelmiyo

ben fikri beğendim. ama salonu kapaman gerekir bence. sadece ikiniz olsun. reklamlardan sonra senin hazırladığın kayıt girsin ekrana.

daha kötüsü helikopterin ucuna "benimle evlenir misin x?" yazısı bağlamak olur ancak. yapmayın böyle işler yahu. oturun bi yerde, sessiz sakin şekilde edin teklifinizi. ille şaşırtma amacı taşımak neden ki?

gereksiz.

fikir için birşey demeyeceğim fakat teknik olarak, İstanbuldaysanız İstiklal'deki Cine Majestic'te üst katta dijital projektörlü bir salon var bağımsız filmleri falan blu-rayden oynatıyorlar. O salonla anlaşıp belirli bir para verip sürprizinizi yaparsınız.(artık kaç koltuk parası isterler bilemiyorum, ama cinemaximum vb. ile anlaşmaktan iyidir)

Ama, geçen yıl Cevahir Cinemaximum'da bir sevgililer günü olayına tanık olmuştum. Sevgililer gününde filmden önce bir video yayınlandı, bir kampanya varmış kız oradan kazanmış galiba öyle bi sürpriz yapmışlar.. Araştırın işte artık dijital projektörler var 35mm'ye bastırmanıza gerek yok.

Kiz hayir der bence reklam etme bu kadar.

www.youtube.com

Bence yaptırmayın. Şahsen bir seyirci olsam rahatsız olurdum.

birde hadi yaptın sonraki 3 saat film mi izleyeceksiniz?

yok izlemeyecekseniz sırf şaşalı olsun diye 100kişinin film zevkini berbat edeceksiniz.

başka bir yöntem daha iyidir.

ayrıca bu şeyler özeldir 2 kişi başbaşa olması daha iyi olur fikrimce.

şahsi fikrim böyle şeyler yapmayın sadece o ve senin bileceği bir teklif olsun başka insanları karıştırmayın işin içine. yalnız olabildiğiniz kadar yalnız ve baş başa olun.

inanılmaz kıro bir fikir kusura bakma. her türlüsü kıro yani.

Özel localar var bazı sinema salonlarında.

kafika vardı bi ara.
orada olabilir.

Bence saçma böyle şeyler,
ama ola ki yapacaksın, bari filmin sonunda olsun.

kadıköydeki zannederim bi sinemada yapılmış böle bişi arkadaşlarımın arkadaşları tarafından. eş zamanlı bir giriş falan. çok da tatlı, pek de güzel olmuş hem.
tam anlatamadım şöle bi videosu var; www.youtube.com

bence kötü bir fikir. yaparsan da, o anda salonda bulunan n adet ciddi düşünen çiftin erkek tarafından güzel küfürler yemeye hazır ol :)

akıllı telefon olanı var, bundan dene www.youtube.com

Hangi film olduğunu da söyle, araya reklam verelim.

Resim'de verdiğin montlar 3 in 1 diye geçiyor.3 katmanı olan,her katmanı ayrı işlev gören outdoor montları.Eğer param var diyosan,outdoor bi markadan böyle birşey almanı öneririm.North Face filan en aşağı 5-6 sene rahat götürür seni.

O kadar para veremem dersen,iş görür güzel montlar var decathlon'da.Yine bu tarzda.

bu nasil?
www.modagram.com

ben 6 sene önce adidas'ın climawarm diye bir montu var siyah. ondan almıştım, kadar kaliteli ve kullanışlı çıktı ki, 6 senedir kullanıyorum. bu akşam adidas'a gittim çok tuttuğundan olsa gerek yeniden üretmişler. o seriye bir göz at.

@jpsartre
decathlon a bir bakayım o zaman. spesifik bir decathlon biliyor musunuz maslak civarında?

@exlibris
verdiğin linkteki o dediğim şişkinler gibi. saolasın.

@dysgenics

Maslak civarında yok bildiğim kadarıyla.Merter'de Marmara Forum Avm'de ve Bayrampaşada İstanbul Forum Avm'de var.

#677973 bir şeyler satıyor bir bak. Adidas şişme (300TL) mont kullandım geçen kış çok memnunum taş gibi duruyor ve konya soğuğunda hiç üşütmedi içine t-shirt giy çık.

ben de bayadır mont bakıyordum gönül isterdi ki jack kurdderisi alam, nord feys falan alam ama çok para o yüzden baya bakındım sonra şunu gördüm yüz otuz liraya aldım grisini. yağmurluk diye geçmesine de anlam veremedim baya kalın ve sıcak tutan bir şey ankara soğuğu için aldım ve şimdilik gayet sıcak tutuyor.

www.lesconstore.com

yardır kardeşim diğer kızlara. hiç acıma.

o değil de üzüldüm adama.

Basitçe söylemek gerekirse düzgün adamı sallamayan hatun kişi zaten sallanmayacak ve kaale alınmayacak hatunun ta kendisidir.

Cok uzuldum, saygi duydum.
Pic olmadan onceki esik, tam bulundugun koordinatlar.

Yardir anasini satiym +1

"piç erkek" her ne ise olacaksan ol kardeşim, bunun için kıza atma topu hiç. olacağın varsa "kız kezbandı beni o böyle yaptı" demeyeceksin, bunun bir mantığı yok. bunca zaman olmadıysan kendin için olmadın, karakterin izin vermedi. bu saatten sonra da olursan senin sorumluluğun yine, kimsenin değil.

uzun yıllardır birlikteymiş kız aramıyormuş sormuyormuş. bunu adam gibi alır karşına "uzun yıllardır" birlikte olduğun sevgilinle konuşur anlatırsın rahatsızlığını, olursa olur olmazsa biter gider. adam yerine konmak istiyorsan, bunu adam gibi dile getirmenin yeterli olması lazım.
bunu yaptın ve buna rağmen olmuyorsa neden devam ediyorsun?

Yardir +1

Ne ugrasacaksin amk bu tiplerle ya. Arkandan aglar sonra. Kıymet bilmesi icin bir seyler olmasina gerek yok.

@SoulflyCavalera peki kiza sormazlar mi, " be amk madem sallamican ayrilsana senin amacin ne de bu adama cektiriyosun gozun pic erkeklerdeyse git de al boyunun olcusunu!" demezler mi amk?
Herif seviyo ki emek vermiş ki yikmaya kiyamiyo işte bilader

kıza kim ne soruyosa o da ne cevap verirse verir, o onun vicdanı kardeşim sen kendine bak.
sen kendine sorduğun zaman afedersin "ben ne bok yedim yıllarımı verdim" diye, ne diyeceksin? kendine kızacak mısın? kızacaksın ama fark eden düzelen birşey de olmayacak mı? verdiğin emeğe değmiyorsa, değmeyecekse bunu da gayet iyi bildiğin halde, yine de devam mı edeceksin? bu mu mantık?

hala ilişkiye bu şekilde devam ediyorsan ve seviyorsan da laf etmeyeceksin seveceksin o zaman. bu hal ve hareketler sevgiyi de bitirir emin ol, demek ki daha o raddeye gelmemişsin, umudun mu var sabrın mı bilmiyorum. güzel değil senin yaptığın da onun yaptığı da. beni burada ilgilendiren de elin kızı değil duyuruyu açan kişidir, sana yazarım. emeği verdiysen verdin risk buydu ve bitti. devam etmek zorunda değilsin, git başka şeylere ver emeğini.

hocam bir zamanlar laf olsundan bir ilişkimde aynısını yaşadım bu durumun anlam veremiyordum sonra çevremde böyle kızlar gördükçe normal karşılamaya başladım. direk kaçmalı o erkek o kızdan hatta çok emin olduğum bir tüyo vereyim, takılsın etsin kızlarla anca o zaman sallayan sevgiliden de ayrılmasın onu takmasın ciddiye almasın ben kafama eseni yaparım mesajını çaksın kulu köpeği olur o erkeğin o kız. olmazsa da en kötü bırakır ki bu da iyi bir şey.

Yıllar sonra gelen edit:
Ne kadar haklıymışsınız ya

Kurtardın mı kendini?

ne oldu bu iş? evlendin mi ayrıldın mı?

Sakarya caddesi nt kırtasiye

şarj için mi yoksa data içinmi olacak ona göre arayın. veya her ikisini de sağlayanlarından arayın.

şarj için ancak adaptör olduğu için data kablosu yetiyor. bugün bayaa bir aradım ancak bulamadım insanlar ne olduğunu bile bilmiyorlar(telefoncular falan)

bir yerde ise çüküm kadar şeye 20 lira istiyordu tek de orada bulabildim doğal mıdır bu kadar pahalı olması ?

farklı bir şarj aleti edin derim.

Nasil nereden edinebilirim ?

usb to micro usb ya da herhangi bir micro usb şarj aleti işini görür. ancak alırken deneyip alın. bazılarının dişleri sıkı oluyor. dişi sıkı olandan değil, gevşek olandan alın.

kapatıp açmanı tavsiye ederim açılış grafiğinde belli edebiliyor bazı bazı.

napiyim onu yazip arama tusuna mi basiyim ? Her telefonda olur mu ?

kamerayı aç, standa koy. ekran tamamen kararınca anlarsın sanırım

aldatır.

bi açıklaması ve sebebi yok.
yaptığı işi aldatmak olarak görmeyebilir bile.
herkesin ilişkiye verdiği önem, ilişkiye bakış açısı ayrı.

gördüğüm kadarıyla, erkekler kadınların aldatma sebeplerini kavrayamıyor.
çok normal, bi sik anlamıyorum ben de.

ama kendimi ortalama bir kadının bile yerine koyarsam, cinsel yönden ne kadar fazla talep gördüğümü ve "normal" bir sevgilinin ne kadar gözden çıkarılabilir olduğunu hissederim.

yani, şöyle bir düşünce mevcut olabilir, "hmm, istediğim gibi biri değilmiş, başkasını bulurum ben de." yani zaten aldattığı kişiye karşı bir sorumluluk, bir bağlılık hissetmediğinden veya bağlılık hissetmekten kaçındığından kadın için aldatmak bu açıdan doğal oluyor. işin komik tarafı ise, iki cinsin de ilişkiden asıl (dile getirilen) beklentisini düzenli bir ilişki edinmek için ilk olarak gözden çıkarması.

olayın erkek tarafında ise, erkek mücadele ediyor ilişki edinmek için, (yani bu genelde böyledir. ) erkeğin bir seçeneği varsa kadının on tane seçeneği oluyor.

bu ciddi bir fark. özgüveni ilüzyon yaratacak seviyelere çıkarabilecek bir fark. kimi kadınlar için erkekler de bu rolü yerine getirsin diye varlar. kimi erkekler için sikiş/sokuş amaçlı kadınlar olduğu gibi.

toparlarsam;

hiçbir sebebi yok, doğal bir süreç. sadece yeteri kadar flörtleşemeyen, bu konuda özgüven sahibi olmayan insanlar fazla ciddiye alıyor aldatmayı. toplumda da bu kadar fazla ayıplanan bir şey oluyor. (sevgililik müessesesinden bahsediyorum)

ha bence çok nankör bir yaklaşım aldatmak.
aldatana da yol verin gitsin.
aldatılmaktansa aldatmak daha kötü bence.

yapabildiği için aldatır. doyumsuzluk da var işin içinde.

aldatır.
seviyordur.
ama aldatır.

seven insan aldatmaz. çok net yani. çok basit. insan nasıl dokunur ki abi başkasına? nasıl "sevmek" kavramları var insanlarda ya. benim sevgi anlayışım böyle bir şey değil. ben sevgilimi seviyorsam dünyanın en güzel 5 kadını üstüme koşsa elimi sürmem. süremem abi. yapamam yani. bu kadar basit. hem sevip hem başkalarına dokunabilen insanın sevgisini hiçbir zaman anlayamam ben. benim hayat anlayışımda yok öyle bir şey.

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu

abi seni yemişler ya.
çok pis dokunuyolar valla.

@ramsay bolton beni yemediler abi, seni yemişler :) başkasına dokunan insan seni sevmiyordur. bu kadar basit. seviyorsa dokunmaz, dokunuyorsa sevmiyordur.

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu

kendimden bahsediyordum ya :D
aldatmak isterim ama saygımdan vs. aldatmam?

ha ama senin dediğin de doğru.
yine de çok ilginç insanlar da var. açık ilişki kafası vs.

aldatmaktan söz ediyoruz tabii abi, yoksa açık ilişki önceden anlaşılmış bir şey tabii. anlayabildiğim bir şey değil ama saygı duyarım. fakat o "aldatmak" olmaz sonuçta, aralarında anlaşmışlarsa. ama insan sevdiğinin güvenini boşa çıkaramaz sanırım yani. ihanet ayrı bir şey.

PSikiyatristler, ilişki bilmem neleri, ve isviçreli bilim adamlarının ortak bulgusuna göre,

Erkek fiziksel olarak aldatabilir, ama aynı anda karısını seviyor ve ona aşık olabilir, seks sonrası kadına aidiyet hissetmeden eşine/sevgilisine/karısına dönebilir.

Oysa kadınlar psikolojik olarak tek eşli olduklarından eğer gerçekten seviyorlarsa erkeklerden farklı olarak duygusal olarak sevdikleri erkekten başkasıyla seks yapmazlar, eğer yapıyorlarsa bu o adamı sevmediklerini ve saygı duymadıklarını gösterir.

Tabii bu bütün aldatan erkekler aslında eşlerini seviyorlar demek değil. Aldatan erkeği temize çıkartmakta değil.

Sadece kadın aldatması ve erkek aldatması arasında bir fark var.

cinsel anlamda tatmin olamıyorsa ilişkisinde, aldatıp başkalarında arar tatmin olmayı.

heyecan icin de aldatabilir, o heyecan bambaska bi seydir baska yerde bulunmaz.

gerçekten seviyorsa aldatmaz emin ol. kendimden biliyorum.

ama soylemeyi unuttum o heyecan bambaskadir ama seven insana sevdigi kisinin heyecani mutlulugu yeter baska bir heyecan arayisi icine girmez, tabii ben gercek asktan bahsediyorum bunu yasamayan biriyle asla tartisilmaz bu konu.

çok değişken var. ilişkisindeki durağanlıktan sıkılmıştır, aldatır. sevgilisine karşı eski hislerini kaybetmiştir (o öyle olmadığını söylese bile), aldatır. başka bir adamdan/kadından inanılmaz derecede etkilenmiştir, aldatır. cinsel ya da ruhsal açıdan tatmin olamıyordur, aldatır. aldatıldığını düşünüyordur, intikam için aldatır. sevgilisini seviyordur ama yine de aldatır. bu nedenlerin hepsi bir arada olabilir ya da sadece biri geçerlidir. ama sonuç değişmez: karaktersizlik ve de sorumsuzluk.

tatmin olunmayan bir ilişkiyi eli yüzü düzgün şekilde bitirmeden başkasına yönelmek, korkaklık ile kişiliksizliğin buluştuğu insanın davranışıdır. kendince mantıklı sebeplerinin olması (tek eşliliğe inanmıyordum zaten, sarhoştum, sevgilim bana kötü davranıyordu, bir anlık bir şeydi vs.) bu sonucu da değiştirmez. bu insana hiçbir durumda güvenemezsin.

çok eşlilik de savunulabilir bir olgu. ama tek eşli gibi davranıp hem kendini hem de partnerini kandırmak bizi yine yukarıda bahsettiğim sonuçlara götürüyor.

can sıkıntısı sadece, ama şahsen aldatmaya karşıyım, söylemek taraftarıyım.

tegra 3 oyunların bazısı ile uyumsuz. tek sorunu bu. annene alacaksan istediğini al. bende 4x var. bi sıkıntı yaşamıyorum. oynadığım şeuyler ıvıt zıvır. where is my water falan.

tegra 3 sorun cikariyormus boyle bi durum var mi ?

şarjı iyi giden bir telefon.ekran da büyük donanım da kasıntı değil.

büyüklüğü sorun olmazsa (köşeli çünkü) uygundur gayet.

bir de teknosada l9 800 4x hd 950 lira sizce 4x almak omrunu uzatir mi kullanimi kolaylastirir guncelleme suresini uzatir mi l9a gore ?

4x hd dediğiniz telefonda tegra 3 işlemci var.biraz sorunlu bir işlemcidir kendisi.ufak bi google araması yaparsanız tecrübelerine ulaşırsınız.

kendi kendine kapanma şarjı dolu gösterirken birden bitme gibi kronik sorunları oluyor tegra 3ün.

büyük ekranlı köşeli lumialara baksanız? bana daha kullanışlı geliyor anne için o telefonlar. lg g2 kullanıyorum ama lg'nin o l9 4x gibi telefonlarına çok güvenmiyorum ben.( bu güvenmemenin teknik bir açıklaması yok, hissiyat sadece)

yok android alacagiz kesinlikle. Ayni zamanda daha yuksek islemci daha yuksek isi ve sarj tuketimi demek dolayisiyla l9 a mi yonelmeliyim ?

neden boyle bir sacmalik var peki yeni surumlerde flash destegi yoksa insanlar ozellikle ugrasmak istemeyen insanlar neden yeni telefonlara yonelsin ki?

Ben ugrasabilirim ama yine de, yan uygulamadan kastiniz nedir ?

ben de onu soracaktim note 1 hala gayet iyi bir cihaz degil mi ?

o ekran konusu ne anlama geliyor genel olarak bu bir eksi midir ?

Note 1 bende var, çok da tavsiye etmem. Son android 4.1.2 güncellemesiyle epey hantallaştı. El yazısından metne çevirme note 2 kadar başarılı değil. Eni note 2 den daha kalın olduğundan elde tutuşu da note 2'ye kıyasla dezavantajlı. Flash konusunda ise, androidden flash desteği kesildiğinden son güncellemeyi yaptığınızda note da desteklemeyenler kategorisine giriyor lakin play store'dan değil de elle kurmak mümkün.

Flash sorunu Puffin ile hallediliyor.

kendi tarayicisiyla olmuyor mu elle kurarak ? Artik elle kurmak nasil oluyor o konuda da hicbir fikrim yok ama...

flapjack.

valla kız arkadaşım izliyor ordan biliyorum.

The Marvelous Misadventures of Flapjack?

flapjack +1

Peki hala çıkıyor mu bilen var mı?

çıkıyor evet. flapjack+1

tam saatini bilmesem de gece 2 gibi çıkıyor artık. eskisi gibi gündüzleri çıkmıyor.

www.cartoonnetwork.com.tr
yayın akışında bu hafta hiçbir gün ve saatte yok.
sanırım artık yok...

www.cartoonnetwork.com.tr

Yayın akışında gece 00.00 ile sabah 06.00 arası yok. O saatlerde de şirinler power puff girls koyduklarını falan gördüm. Gecenin ortasında koyuyor olabilirler yani...

valla ben de mersine gidicem akraba ziyaretine, hiçbir şey olmaz mersin'de hatta çevreden abuk sabuk her türlü insan mersin'e doluşur normal halinden de çekilmez olur. denize girilebilir ama hava sıcak olacak deniyor. mersin merkez değil de ilçelerine veya tatillik yerleri fena olmaz ama.

denize sehir merkezinde girilmiyor sehrin biraz disina cikmaniz lazim. hava cok degisken 1 2 gun once tshirt sortla usuyorduk denize girilmezdi ama bugun cok sicakti mesela.. aksamlari serin oluyor ama yine serinlemezse hava gunduz girilir denize

mersin gayet sıcak olur, denize de girersin. susanoğlu'nda yapraklı koy var denize girmek istiyorsan oraya git, kalacak yerler de var zaten susanoğlu'nda.

@theripperknownasjack biz de oyle diyorduk efenim normalde mersin kasima kadar sicak olur. ama 1 haftadir acayip bir soguk geldi dedigim gibi tshirt sortla usuyorduk deniz kenarinda.. degisebiliyor yani . bugun sicak mesela.. butun plani deniz ustune yapmayin merkeze de gidin klasik mersin lezzetlerini tadin

Merkezi gezersiniz biraz, tantuni falan bir tadina bakarsiniz. Sonra Susanoglu, Kizkalesi taraflarina kacarsiniz. Ne yiyeyim dersen Narlikuyu'da raki-balik yapabilirsiniz, hatta denize falan da orda girersin hava guzel olursa. Manzarasi, baliklari, kalamari sahanedir oralarin. Levrek izgara falan yiyebilirsin mesela. Ama illa ozel bir yer soyle dersen Narlikuyu'dan sonra Akyar koyu ve Akyar lokantasi var, Cemal'in Yeri diye gecer, manzarasi cok iyidir, orda da denize girebilirsin.

Araban yoksa Mersin otogardan bu bahsettigim tum istikametlere meskop'lar var, sorarsan yardimci olurlar zaten.

bir iki gun orada bir iki gun sehirde gecirilebilir.. ben mersinli oldugum icin turistik aktiviteleri pek bilmiyorum acikcasi.. mesela cennet cehennem var bunca senedir gitmisligim yok. merkez mersinliler tarsus'u pek sevmez ama oradaki tarihi doku da ayri oren yerleri cok internetten bakin..

tantuni,sato,atom ve ciger oneriyorum ben size yiyecek olarak.. tantuni icin memos olabilir mert tantuni olabilir.. sosyete goksel'de yer ama ben orayi sevmiyorum. internetten bakabilirsiniz adresine. sato da sato kebap evi mersin diye aratin oraya mutlaka gidin ve sato soyleyin.
atom mersin'in merkezinde pozcuda unlu kusimato sokaginda. japon kardes sehrimiz var da :) .. orada atomcu deseniz herkes gosterir internetten bakabilirsiniz tam adrese.
ciger icin cigerci hakan oneririm. cigerci bahattin de fena degil bahattinden hakan'a donduk ama son 1 senedir falan..

tarihe merakliysaniz mezitli de soli pompeipolis var antik sehrin kalintilari duruyor orayla ilgili cok ilginc bir hikaye de anlatabilirim size.. tabi merakliysaniz :) mezitli de yasayan herkes bilir orayi ama hikayesini neden pompeipolis oldugunu vs. hic bilmezler

deniz deniz diye yanip tutusmuyorsaniz bosverin denizi sehri gezin. mersin'in denizi genelde pis ve bulanik zaten sehirden uzaklasmak lazim. yaprak koy var yazilmis temiz ve mersin'in geri kalanindan farkli olarak cis sicakliginda degil :) ama dedigim gibi bosverin denizi hatta zaman varsa bi adana ya gidin adana yiyin :)

mad jack the pirate ile görüp arttırdığım olay diye tanım yap olsun bitsin.

formata aykırı falan değil

"ilk cümle tanım olmak zorunda" diye bir kural yok sözlükte.

örnek olmuyor mu işte, doğru yani?

ilk cümle olayını bilmem ama örnek olmuyor bu. sadece bkz versen olurdu

sadece ilk cümleyle legal zaten.

İlk cümleyi yok sayıyorum;

"mad jack the pirate ile görüyor ve arttırıyorum.
what's with andy de eğlenceli olması açısından güzel bir alternatif."

Bu haliyle de, herhangi bir ekleme yapılmasa bile legal bi' entry. Zira "...olması açısından güzel bir alternatif." yazarak başlığın tanımı yapılmış zaten.

herhangi bir şekilde başlığı tanımlayacak bir şey yazmış olman yeterli. bakma sen yok bıdı bıdı bıdı olaydır yaz diyenlere. ilk cümle olsa da legal olmasa da legal. hatta ilk cümle olmasa daha güzel bir entry olur bu haliyle o cümle sırıtmış orada.

legal.

Doğru demişler. Hasan usta çok bozdu.

hasan usta mekanın adı mı sadece ustanın mı ?

gittigidiyor veya sanalpazar üzerinden yapabilirsin.
yanlis hatirlamiyorsam sanalpazarda %3 komisyon vardi kredi karti taksiti falan da oluyordu

komisyon almayan sitelerde taksit oluyor mu ?

gittigidiyorda %10 diye hatirliyorum :) ..

sanalpazar'da yüzde beşmiş, başka bir ihtimal yok mu, bir de senet geldi aklıma ama uğraşılacak iş değil gibi

olur tabii hocam niye olmasın aslında şu anda da adamın dibisin aslında ama kendine bakış açınla alakalı bir şey bana kalırsa. çok da samimi olma kızlarla ani bir şekilde samimi olunca arkadaşlık olayına yatıyor olay, sebebi de kızlar hemen yollu görünmek istemiyorlar arkadaş ayağı yapıyorlar falan. mesafeni korumalısın biraz.

@karakteristik: pokemonlu sırt çantası değil yalnız, oraya lütfen dikkat.

hocam ben orayı fark etmemişim gece gece sen napmışsın öyle. ben de acayip severim bilgisayar oyunlarını hatta bazı nerd muhabbetlerini falan tabii sadece bazılarını ama dışardan hiç belli etmem sen de öyle yapacaksın ben bi tane kız görmedim böyle bir erkekten hoşlanan.

hiconsumption.com

çanta şu yahu, sıkıntı yaratır mı? yaratır demeyin, nasıl ayrılayım ben bundan?

kendi sikletlerinle takılacaksın. karizmatik ve cool kadınlardan uzak duracaksın. gerçi çocuk ruhlular da hep kuğul tipleri sever, kendimden biliyorum. şaka lan, kendimden falan bilmiyorum. gözlemlerime dayanarak konuşuyorum. senin de işin zor. dışarı fazla yansıtmasan olur.

hacı adamın dibiymişsin ya. sana gelsin www.youtube.com

hatunlar senin gibi adamlara çok bakmaz ama. malesef panpa.

yapma o çanta olmaz. çok zor bir şey değil ya bi gömlek bi keten pantolon giyeceksin, teknoloji muhabbeti asla ama asla yapmayacaksın karşındaki dişi yapmadığı sürece havadan sudan konuş gitsin işte "nerd" gibi görünme de naparsan yap şansın olur baya.

madem öyle, bu da sana gelsin: www.youtube.com

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu: hatunlar değil zaten istediğim şey de, dediğim gibi bir gün karşıma özel olduğunu düşündüğüm biri çıkarsa onu kaçırmaktan çok korkuyorum.

@kislar gecmez beresiz: zaten kendi sikletimde takılırım, olgun birinin nasıl benimle işi olmayacaksa benim de onunla olmaz. dışa da çok yansıtmıyorum, yani bir arkadaş ortamında çıkarıp ds oynamaya ya da "abi ya mega charizard x süper değil mi!" falan gibi muhabbet açmaya çalışmıyorum ancak yine de az da olsa o çocuksuluk okunuyor dışarıdan. daha büyüyemedim mi acaba tam olarak?

@proletarier aller lander vereinigt euch: giyim tarzımda radikal değişikliklere gittim aslında, baskılı tişört giyerken bir anda dediğin gibi gömlek giyen biri oldum. nerd muhabbeti asla yapmam, nerd de değilim çok, sıkıntım "çocuk lan daha bu!" diye mi görünüyorum endişesi. yoksa nerdlük yok allaha şükür.

daha ne kadar büyüyeceksin? charizard bile olmuş mega. bana göre hava hoş, sana göre hava hoş, kime göre hava hoş değil ulan o zaman? kafaya takacağın bir durum değil. sonuçta mizacın, doğan bu. kimyanın uyduğu biri çıkarsa karşına zaten, içinde bir şüphe uyanmaz. endişelenme.

@kislar gecmez beresiz: "daha ne kadar büyüyeceksin? charizard bile olmuş mega." gece gece sesli güldüm, süperdi.

pokemon seven bir kızla olur mesela...

kendin ol yahu kasma kendini hiç, ne güzel doğal bir insansın işte daha ne olsun.
nerdlüğün geekliğin ne kusur var hem, arada çanta güzelmiş, sen bakma millete.

yaşlan ama büyüme, kendin gibi birini de bulacaksın elbet, hele ki hiç aman kuul olayım ağır abileşeyim gibi bir düşünceye hiç kapılma.

@kyha: dediğim gibi, istesem de ağır abi olamam zaten, öyle bir niyetim de yok. yalnız nerd falan çok yalnış ifade ettim kendimi ben sanırım, tabii bir kusur değil ancak nerd de değilim. hatta mesela bienallerden, sanat filmlerinden zevk alan da biriyimdir. bunun yanında ama böyle çocuksu bir yanım da var ancak işte bu beni bazen korkutuyor bahsettiğim hususta.

olmadığım biri gibi asla olamam, olmam da zaten. tiksinç.

@herkes: çok teşekkür ederim yorumlarınızdan ötürü, sanırım olgun biri gibi davranmak değil de, nasıl anlatsam, olgun yönümü biraz daha dışa vurabileceğim konusunda karara vardım.

abi yeni tanıştığınız bi kızla nasıl arkadaş olmayı başarıyorsunuz. şöyle erkeklere de hastayım ya. yani nasıl gelişiyor ilişki neden arkadaş olarak görüyorsunuz kızları anlamıyorum? ya da bir kızla arkadaşlık kurmaya iten sebepler ne senin? erkek arkadaşın mı yok, çok mu yalnızsın? annen senin kız gibi mi büyüttü?

meriç dolu burası aq ya.

@baldur: karşı cinsle arkadaşlık kuramıyorsan o senin problemin bence. barda yalnız bir kıza yanaşıp tanıştıktan sonra arkadaş olmuyorum elbette, bir şekilde arkadaş ortamında ya da okulda falan tanıştığım kişilerle muhabbet arkadaşvari ilerliyor. nedeni de 'meriç' olmam, aynen. i am the king of meriçes.

abi ne kadar kızla tanıştıysam hepsiyle arkadaş ayağına muhabbet gelişti diyorsun. bunun detayı lazım? bunlarla sadece tanışıklığın mı var? yoksa tanışırım, belki çıkarım, bir şey olur şeklinde bakıp, sonra arkadaşlığa evrildiğin kızlar mı?

<3 olur yaaa olmaz mı?? adamın dibisin cidden.

imza: çocuk ruhlu yaşlı kadın (3 gün sonra 28 olucam mesela ben! :3 )

not: dişiler olgun erkek sever, diye bir hadise yok. bu tamamen elektrokimyasal bir olay, bu konuyla indirekt olarak alakalı bir duyuru cevabım vardı, ancak dün sildim -neden sildim ben de bilmiyorum, canım istedi- ama olgunlukla şunla bunla alakası yok, mesela bir kaç duyuru üstte de bir arkadaş tiple mi alakası var, demiş, o da değil. zaten senin de dediğin gibi, olgun bir birey oluyorsun özünde, yaş geçtikçe, ama olgunluk ne? ona bakman lazım. çünkü ben şunu anlamıyorum: "bu yaptığın yaşına uygun bir davranış değil." cümlesindeki "uygunluğu" kim belirliyor? japonya'da olsan hiç de tuhaf kaçmayacak -çünkü adamların olayı anime izlemek, josei türü anime var, bildin mi? çalışan genç kadınlara yönelik. ama tr'de izleyince "lan bu yaşta çizgi film mi izlenir?" tepkisi alıyorsun, adam bunun sanatın bir dalı olduğunu anlayamıyor yani. ya da renkli giyiniyorsun -evet, bu bana biraz çocuksu gelir her zaman, ama kendim de öyle giyinirim misal- ama bu da aslında ne bileyim, mesela çalıştığın yerde kot-tişörtle gezebiliyorsundur, ama sen istediğin kıyafeti seçersin misal, bunun gibi. yani pokemon oynaman ya da oyun konsolu kumandası şeklinde çanta kullanman senin tercihinken ve bunda da tamamen özgürken, gerizekalının tekinin gelip de "yaşına uygun değil." demesi, kafamda çok çeşitli şiddet sahnelerinin yaşanmasına sebep oluyor misal -yani direkt ağız yüz dalacaksın..- neyse, kızlara gelince, direkt arkadaş oluyorsan bunun sebebi senin tavrın değildir sadece ya da şöyle diyeyim: sen de arkadaş olarak yaklaşıyorsan, kız senden hoşlansa bile tavrını belli edemeyebilir, o yüzden karşındaki kızı suçlama. kıza hoşlandığını belli edecek, ona değer verdiğini gösterecek, kendin için bir arkadaştan farklı konumda olduğunu gösterecek şekilde davranırsan, baştan direkt arkadaş olarak giriştiyseniz bile, sevgililik yoluna gider. erkeklerin friendzone korkusu var da, o olay aslında öyle işlemiyor, kız senden hoşlandıysa, senin tavrına göre friendzone'a koyabiliyor bazen. yani kız hoşlanıyor, sen de hoşlandığın halde askerlik arkadaşı/playstation kankası gibi davranıyorsan, friendzone'a gidersin tabi. ama bunun için cool karizma olmana gerek yok, yani bir kıza hoşlandığını belli etmen için. olay orada. yani çocuk ruhlu olmayı bahane olarak gösterme, bunun olayla alakası yok, hoşlandığın kızla cesurca ilgilen. ha belki de seni baştan arkadaş olarak görmüştür, o zaman yapılabilecek bir şey yok, gerçi o denge de çok ince ama, sen ilgini göster, aldığın tepkiye göre davranışını diğer yöne itersin, yani hoşlandığını belli ettin ama kız arkadaşça davranmaya ısrarla devam ediyorsa -dikkat! bazı dişiler çekingen olduğu için onlarla biraz daha uğraşman gerekebilir :)) - o zaman arkadaş olursunuz, ama önemli olan hoşlanmanın aniden aşk-meşk'e dönüşmemesi, buna dikkat et. ben yıllardır öyle yapıyorum, gerçi insan gene de hayallere dalıyor, ama hoşlandığın kimseye olan hislerini, karşılık alana kadar o seviyede tut, çocuksu da olsan, yakışıklı da olmasan, karşılık görünce de go go go! :D

ha bir de, ben şu anda senin gibi bir arkadaştan çooook hoşlanıyorum, benim gibi çocuksu bir kız arkadaş da edinebilirsin -ha ben daha edinemedim kendisini, o ayrı.. :( -

olmadığın biri gibi görünmeye çalışmak kadar itici bir şey yok.nasıl hissediyorsan o şekilde kal.ayrıca benden adam olur mu,ne demek?adamsın zaten.herkesin kişiliği,karakteri farklıdır.

@baldur: yok yahu, hoşlandığım kızları friendzone'a çekmedim, hoşlandığım bir kız olmadı zaten yani öyle çıksak ne güzel olur falan diyecek kadar (karen gillan'ı saymıyorum ehehe). sadece hani karşı cinsten de bir talep henüz görmeyince, ileride hoşlandığım kişi olması durumunda onunla da arkadaş konumuna düşmekten korkuyorum, sorun bundan ibaretti.

@pasp: benim gibi arkadaşların talep gördüğünü görmek çok güzel :D dediklerini not ediyorum. bu arada direkt arkadaş olmak kızlarla şu ana kadar bir problem teşkil etmedi, dediğim gibi hoşlandığım biri olmadı çünkü. bu arada sana da kolay gelsin çalışmalarında hehe.

@rock n roll: adam derken yanlış bir ifade kullanmışım, kast ettiğim şey yetişkinlik idi. hani çocuğum da, adam olacak mıyım gibisinden.

çanta güzel hacı, çantadan ayrılma ;)

eyvallah.. da benim arkadaş da bazen çocuksuluğun dozunu abarttığı için birbirimize defter, kalem, silgi atmak gibi salaklıklar yapıyoruz ya da kulak dibinde sesinin sonuna kadar bağırmak gibi huyları var, falan.. -kendisi 30 yaş üstü bu arada, belirteyim :) - zaten o kadar da değilsindir XD bu arada çanta süper, nereden bulabilirim?

@fempusay: çantadan ayrılmam çok zor zaten, sağol :)

@pasp: çantam pazardan, allah korusun nazardan ehehe. ebay'den aldım çantayı.

otuz değilim, o kadar da çocuk değilim bu arada yahu o da ilginç bir vakaymış, eğlenceli :) sanırım bunlar hep yaşanamayan çocukluklardan kaynaklanan şeyler.

yok çocukluğunu yaşamış dolu dolu da büyüyememiş işte :D ben de öyleyim, ama kafalarımız çocuk :D

saints row the third. müptela olursun

bence 3. ama o kadar para çok o ayakkabıya.
1.nin yeşili güzel ama burnu çirkin parlak kahverengi.
2.nin gideri var özetle sıralamam 3-2-1

bunu günlük kullanım, genelde kot altına giyeceğini varsayarak söylüyorum.

3 kesinlikle. Ilk ikiyi dusunme bile. Cok kotu. Git converse al daha guzel.

2 numaradaki daha çok sayıda giysi kombinasyonuna gider.

tommy'nin sırf türkiye'deki ismine para verme bence ayakkabı bu rahatlık önemli bir şey işi ayakkabı üretmek olan bir firmadan alırsanız hem aynı şıklıkta hem daha rahat üstelik daha ucuza bulabilirsiniz bana kalırsa.

2

linki vermeyi unutmuşum editliyorum.

oyunu indirdiğin (hard) diskin formatı fat32 galiba? fat32 disklerin tek dosyada taşıyabileceği boyut en fazla 4gb, sonrası için dosyaları ayırarak arşivliyor. o yüzden yüklemede hard disk büyük boyutlu cases_1_1.cab dosyasını ayrı olarak arşivlemiş ve bu hata meydana gelmiş. ntfs diske indirirsen sorun düzelecektir.
yaptığım küçük araştırmaya göre.

ntfs'ye indirdim ama zaten .iso uzantılı fark eder mi bilmiyorum ama ntfs indirip fat32'ye de kurdum zaten. iki türlü de olmadı, şu an bir daha deniyorum hatayı tam olarak yazıcam buraya.

CRC Error : the file c/program files... vs vs. /la noire/final/pc/cases_1_1.big.pc doesn't match setup's cab file. the medium from which you are running the setup may be corrupted contact your software vendor.

Çözebildin mi?

msi ge60 serisi

msi ge60 +1

asus n56vz kasalara bakabilirsiniz bir de lenovo y500 var sli ekran kartı var(dvd sürücüsü yerine 1 ekran kartı daha var).

özel malzemeleri vardır bence elbet. o yandaki naif kovalı adam bir aldatmaca.

kumu yapıştırıcıyla karıyorlar. antalyada her yaz festivali oluyor, 3-5 ay kalıyor kum heykeller.

iç dış parazit tedavisini yaptırsanız yeter. ama onları da yaptıramayacaksanız sakın ha.

danışman hocanla konuş seviyendeki sınıfa alsınlar. böyle dönem geçmez hakkaten

duyuruda yazdım hocam ne yazık ki en üst sınıf pre-int.

Sizin durumunuzda üzülerek söylüyorum ki; sadece geçmek ve geçememekten ibarettir. Hazırlığa vaktinizi harcamayacak koşulları oluşturabilirseniz, zamanınızı daha faydalı şeylere ayırmanızı tavsiye ederim. İş, kurs, başka alanlarda bişeyler öğrenmek, takılıp zamanın tadını çıkarmak gibi.

yani kaçla geçtiğim gibi bir durum söz konusu değildir diplomama yansımaz değil mi ?

Bana gayet faydalı oldu valla, pre int olan ingilizcemi epey ilerlettim. Hala onun ekmeğini yiyorum. Kocaeli'de okudum bi de, öyle Sabancı falan değil yani.

Özet: adamına bağlı bu işler.

Bana gayet faydalı oldu valla, pre int olan ingilizcemi epey ilerlettim. Hala onun ekmeğini yiyorum. Kocaeli'de okudum bi de, öyle Sabancı falan değil yani.

Özet: adamına bağlı bu işler.

Kaçla geçtiğin diplomana yansımaz. Yalnız bazı okul/bölümlerde şöyle bir durum var; geçme notun sınırın oralardaysa lisans boyunca zorunlu bir İngilizce dersi alırsın, o sınırın da üzerindeysen o dersi almana gerek kalmaz. Bunu bir araştırıp, öğrenip, bir de o sınavdan kaç alacağını bir test falan yaparak tahmin edip davran. Ben ilk girdiğimde kalmıştım, hazırlığı yarım dönem advanced okudum, İngilizcem ilerlemedi ama sınav tipini öğrendiğimden dolayı ocakta geçtim. Sende de benzer bir kaza olmasın, dikkat et.

hiçbir fikrim yok ama note 3 + gear bana acayip çekici geliyor. ben olsam onu alırdım.

note 3'ü geçen inceledim. arkasındaki deri olayını sevmedim. onun dışında tabii ki iyi telefon.

g2'yi geçen inceledim. her şeyine bayıldım. ekranı özellikle mükemmel geldi bana. ancak türkçe klavyede ç,ö vs harfler yok. yani nokia'lardaki mantıkla siz carsi yazıyorsunuz o otomatik çarşı yapıyor. basit bir şey ama beni rahatsız ediyor bu şey. koca ekrana o harfleri koymamak... bir de g2 estetik olarak tipsiz geldi bana. note 3'ten iyi, s4'ten kötü.

s4 güzel telefon. ama g2 daha iyi bence.

ben olsam gerçi, xperia Z ve g2 arasında kalırdım.

sana ise önerim g2.

gear gerekli mi? bence degil. inceleme puanlari da dusuk ama canli gormedim. okuduklarimdan bu sonucu cikardim. belki gorsem hasta olurum. yine de gram heyecanlandirmiyor.

guncelleme delisi isen lg bu konuda hep bir soru isaretidir. nexus disinda en basarili firma samsung'tur ama onda bile bir nesil geriden gelir genelde. yeni cikan telefon en son surum cikar ama sonrasi biraz yavas da olsa gelir. lg belki de hic getirmez.

bunun disinda touchwiz'i pek sevmiyorum. lg de zaten bunun biraz cakmasini kullaniyor. kore'de yaygin heralde :)

neyse uzatiyorum gittikce. panel olarak lg daha iyi. samsung gunes altinda kullanimi rezalettir. note serisi galaxy'den daha iyi ama amoled ekran net gozukmuyor gunes altinda. hele gunes gozlugu kullaniyorsan.

eger rom olaylarina falan gireceksen samsung cok daha avantajli olacaktir. cok satilan telefon her zaman daha iyidir bu konuda.

kamera olarak g2 cok begenilmis ama note da 4k video cekebiliyor.

isin icinden cikamayacagim. ben olsam lg alirdim. fiyati gayet iyi. snapdragon 800 ve adreno 330 super. kamera baya iyi. titretmeme ozelligi falan hos. donanim cok iyi. paneli de zaten ips. belki piyasanin en iyisi. samsung'ta kusur daha fazla. lg tasarim olarak da daha iyi. guncelleme sikintisi yapmayacaksan lg al.

yorumlar için teşekkürler canımsınız, alacağım telefonu uzuuuun yıllar kullacağım bunun bilgisi dahilinde gelirse öneriler memnun olurum :)


son telefonumu 2008den beri kullanıyorum bilginize.

hocam sen ne alirsan al memnun edecektir seni zaten. samsung bir sure sonra kasabiliyor. biraz emek harcaman gerekebilir.
ben de s3 kullaniyorum. aldigima pisman degilim ama nexus serisi daha cok ilgimi cekiyor.
telefonun cicili bicili ozelliklerini gereksiz buluyorsan nexus 5'i de bekleyebilirsin de kafani karistirmayayim.
sen beklentilerini daha spesifik soylerse daha cok yardimci oluruz. kullanma tarzin nasil olacak? isteklerin neler?

gear'in reklamını görünce insanın alası geliyor zaten
www.webrazzi.com

*telefona bir kitap okuma programı kurup e-book işine yardırmak istiyorum.

*evde toplu taşımada dizi atayım çat çat izleyeyim istiyorum.

*maillerimden her daim haberdar olayım istiyorum.

*webde zaman geçiricem bir de tabii.

bu dediklerine göre şarjı en uzun giden en iyisi olacaktır. note 3 mü yoksa g2 mi daha iyi şarj süresine sahip bilimyorum. hangisiyse onu al.

ebook yalan olur. illa okuyacagim diye inat edersen: www.slashgear.com bu super olur.
digerleri icin herhangi biri seni memnun eder. tasarimini sevdigini al. ekran boyutuna gore de secim yapabilirsin.

note3'ün ekran biraz dev ve afili olunca kitap okunur demiştim ama gönderdiğin link de cidden iyiymiş.

batarya kalitesi olarak note3 daha önde gözüküyor ama, daha fazla harcıyordur muhtemelen.

note 3 ve lg g2 inceledim gidip bizzat. note 3ün kalemi inceledigim yerde zor algiliyordu. lg g2 gerek ekran gerek kamera 4 4lüktü. ben cok begendim. bana s4ten daha alımlı gözüktü. ki s4ün kamerasi bile 10 snyede aciyordu. suan icin kesinlikle lg g2 ben de ondan alacam binecem üstüne vuracam kirbaci

ben jbl'nin taşınabilir hoparlörünü kullanıyorum pille de çalışabiliyor elektrikle de ve tam performansını kullanabileceğiniz pek bir durum olamaz bile.

kesinlikle x-mini

kalitesiz yatak.

öleceksin.

ben zaten ölmüşüm be hacı. alksfjdg

bazı meditasonlarda vücudun her parçasını düşünerek gevşetip bütün ağırlığını hissetmeye çalışırsın ve o şekilde uyumak müthiş dinlendirir. belki de vücudunuz direk olarak aşırı rahat ve gevşek bir duruma geliyordur? aşırı yorgunluktan da olabilir..

kaz tuyu al. evladiyelik ve isitmalik istiyorsan north face al.

kardeşim delirdiniz mi? elyaf ile kaz tüyünü aynı cümle içinde bile kullanmamak gerek.(benimki bu seferlik oldu işte)

kaz tüyü şayet hakikiyse, çok değerlidir. mesela terletmez. hava alır; ama sıcak tutar, korur. ve evet hakiki kaz tüyü incedir ama kalının kalını elyaftan evladır.

dondurucu soğukta bir kaz tüyü eldiven taksanız elinize ne demek istediğimi anlarsınız. para problem değilse, uzun süre giyecekseniz elbette kaz tüyü olanını tercih ediniz.

gönül ister ki param bol olsun da alayım zaten çok severim north face jack wolfskin ürünlerini ama hiç yanaşamadım fiyatlarından. kaliteli bir adidas veya başka daha ortalama markalar da eğer kalitelisi olursa aynı performansı sunamaz mı ? bana tommy hilfiger nasıl amerika'da ucuzken burada şekli, pazarlaması yüzünden pahalıysa bu north face falan da benzer durumda gibi geliyor.

@kmtetrfn peki adidas'ta gidiyorum üç yüz liraya kaz tüyü mont var nasıl bilebilirim bir yolu var mı inanabilir miyim ?

fiyatlandırmayı bilemeyeceğim. o benim işim değil. hak veriyorum ama bu konuda size. lüzumsuz bir pahalılık hakim türkiye'de bu tür konularda. fiyatı nedir, bilmesem de kaliteden bahsetmeden olmaz.

o adidas montu alsanız sıcak tutar. kullanılır. bende de reebok var ona benzer. iş görüyorlar elbette. ona karşı değiim. ama "aynı performansı sunmaz mı" derseniz orada durun derim. çünkü kıyaslamak gerekirse kaz tüyü demem gerekir. geri adım atamam. :)

gelin görün ki herşeyi kaz tüyünden giyinen kraliyet ailesi mensubu falan değiliz. çok para vermeye ben de razı değilim. 70, 80 tl'ye şişme mont alıp gayette karda kışta kullanırım.

@proletarier adidas'ın montlarının içindeki tüyü etiketlerin yanında minik bi poşetle teşhir ediyorlar zaten. Bakar görürsün. Bana kalırsa da güvenebilirsin.

Afedersiniz kaz tüyü bir adidas mont aldıydım yarrak gibi çıktıydı (şu yenleri sarkık gibi elin üstüne geleyazanları, 8 yıl önce). Sıcak tutmasına laf edemicem.

antik.eksisozluk.com

Tek diyebileceğim; önce elinizi bir vicdanınıza koyun, ne alacağınıza öyle karar verin.

north face, salomon vb. outdoor mağazalarından bak montu. tamamen sentetik malzemelerde en yoğun kış koşullarına dayanacak malzemeler üretiyorlar. hem kendini sevindir hem kazları.

başarılı olur.

degmez bence. o kadar da fark etmiyor. hem kayit oldun surekli gezindin aninda aliniyorsun diye bir sey yok. ben 1,5 yil beklemistim ancak 13 bin'lerdeyken birden yazar oldum -her gun sozlukte olmama ragmen. yani yine biraz beklemen gerekiyor zaten.

bildiğim kadarıyla o online olma durumu girdiğin gün ile alakalı. kaç gün siteye giriş yapmışsın diye yani ben çaylakken öyleydi.

amaç devamlı online olmaksa öyle uğraşmana gerek yok. browserlar için auto refresher'lar var istediği zaman aralığında sayfayı yeniliyor otomatik. devamlı online kalırsın o şekilde de.

mozilla firefox+reload every eklentisi zaten bunu yapabiliyor, neden uygulama yazıyorsun ki?

anasayfada yenileme yapıldığında en beğenilen entrylerden(farklı başlıklara) birine de gidiyor zaten...

ancak amaçsız bir işlem olmuyor mu? o gün giriş yapıp sıraya girmekten öte ne sağlayacak bu sistem? saat 00:01'de bile yüzlerce kişi daha giriş yapacak ve sırada önünüze geçecek. mucize çözüm yok burada...
bu sistem sadece hesap açıp entry girip aylarca ortadan kaybolanları elemeye yarıyor.

bildiğin macro yahu eklentilerle bile kuruluyor macro. ne manası var B)

Yazar olmak, değerlendirmeye alınmak için online süresine bakılmıyor; değerlendirmeye alınmanız için her gün bir defa online olup günlük sıraya girmeniz gerekiyor, online olduğunuz sürenin bir önemi yok. Yani siz 24 saat online olsanız bile, 10 entry'sini sizden önce tamamlamış biri online olup yarım saat sonra sözlükten çıksa bile sırada (günlük sırada) sizin önünüze geçiyor. Gerek yok yani boşuna mesai harcamayın bunun için.

bana efsane gibi geliyor. 4 gün saçımı yıkamazsam bir tomar alıyorum elime ama aynı saçlar ya.

ben de merak ediyorum efsane mi değil mi. net bilgisi olan biri çıkıp da aydınlatsa ne güzel olur.

saç uzattığım vakitler berber abinin biri söylemişti; saçlar uçlarından oksijen alırmış. bu uçlar yıprandığı zaman oksijensiz kalan saçlar da yıpranıp daha kolay dökülürmüş. 2-3 ayda bir birer parmak kestir dediydi bana. belki de müşteri kaybetmemek için beni yiyodu, bilemiyorum ama mantıklı geldi.

uzun olduğu için çok dökülüyor gibi geliyor. bir de uzun ve bakımsızsa tabi ki normalden daha fazla dökülür.

yıkanmadığı zaman daha çok dökülüyor. hergün yıkandığında makul bir dökülme olur. stresle falan alakalı bir durum. vitamin eksikliği falan da döküyor. sinir hastalarının saçları döküktür mesela. saçları zeytinyağı sürmek besler vs. hergün yıkamak önemli. önemli ölçüde dökülmeyi durdurur.

Attırmaz, fakat saç uzun olduğunda dökülenlerle beraber kırılanları da fark edersiniz ki boyları uzun olduğu için daha bi rahat dikkatinizi çekerler.eskiden olmadığınız kadar dokülenlerin farkına varırsınız. bir de saç uzadikça incelebiliyor. bu da saçlar dökülmüş te daha az kalmışlar hissi verebiliyor.

saçlar canlı değildir. oksijen nefes vs. vs almaz

regular ordinary swedish meal time'ın çakması bu. kimin yaptığını da yazmamışlar. bizim bakkalın oğlu bile olabilir yani.

haklısın hocam swedish çok daha iyiymiş

israf adam

www.youtube.com

eksisozluk.com

kendisinin youtube kanalı var

evet çok yakıyor, bende tek kalıyorum,kullandığım elektrikli aletler, termosifon, bilgisayar, tv. e zaten gündüz işteyim bi akşam açılıyor, ona rağmen 100 liranın altına mealesef düşüremedim.

çok dertliyim valla. kullanacağınız zaman açıyorsunuz değil mi ? bir yerde kulaktan dolma bir bilgi olarak hep kısıkta da olsa açık bırakılırsa daha az maliyetli olacağını duymuştum ama tabii deneyebilecek kadar param bol değil.

O nasil fatura aminaki. Hep E de yada e ninaltinda birakiyorum arti klima pc telefon buzdolabi camasir bulasik anca 100 lira geliyo elektriginizi mi caliyolar lan :) ayrica bahsettigim ev eski ruhsatsiz santiye elektrigi %20 pahali oduyorum faturayi.

O termisfon bozuk veya kacak var. benimki demurdokum titanium diye bisey E dalgasi olan iste. Kontrol sart. Normal degil durum.

onu bilmem de,gidersen tenekeciler sokağında hüsnü babanın yerinde sübye yemeden dönme.

bence de git. cunda çok güzeldir.

bu baktığın otelde kalırsan araban olması gerekli.otel çok yukarıda ve şehir girişinde.oldukça zorluk çekersin.

madem yıldızlar,sessiz sakin dedin o zaman tercihin çamlık olmalı.silva butik otel( www.ayvalikrehberi.net )olmalı.deniz yürüyerek 3 dk falan.pek kalabalık olmaz bu sıralar.ama bayramda gideceksen sessiz hiç bir yer bulamazsın.

cunda tercih edilmez.gereğinden kalabalık.ayrıca öyle kumsal falan bulman zor.arka tarafına gitmen lazım.o da oldukça zor olur.

cunda denen yer bayram seyran vakti zevk alınabilecek bir yer değil, en azından benim için. aşırı kalabalık oluyor öyle böyle değil kafa falan dinlenmez. fiyatların şişirilmesi de cabası, halbuki bir sonbahar veya kış çok daha güzeldir hem kışın sadece en iyi mekanlar açık kalır mekan seçme gibi bir derdiniz de olmaz. daha az popüler yer arayışına girin bana kalırsa.

Ne kadar bilimsel gerçekliğe dayanıyor bilmem ama yıllar önce basketbol oynayan bi arkadaşım saç uzatmadığını cünkü saçın/kılın vücutta cok önemli bir takım bişileri emdiğini ve boy uzamasını kötü yönde etkilediğini falan söylemişti. Bu pencereden bakarsak, neden olmasın diyorum. Madem bişiler emiyor bu kıl-tüy, çabuk yorulma vs de normal olabilir.

Tabi dediğim gibi ne derece dogru bilmem hiç araştırmadım.

kellerin neden herkesi ellediğini de bulmuş olduk. vay anasını.

yalan, çok büyük yalan. saç, kıl hiçbir zararı olmayan şeyler. keratin denen madde vücutta nasıl üretiliyor araştırın görürsünüz. kıl+saç+tırnak=keratin.

protein ile üretiliyor ama arkadaşların bir sorunu var o kılı kestiklerinde kıl üretimi dolayısıyla keratin üretimi duruyor mu sanıyorlar acaba ?

onu bilmiyorum da saç uzunluğu benim arkadaş seçimimde etkili oluyor. belki çok yüzeyselim ama kısa saçlı kızları kendime daha yakın daha samimi buluyorum. düz uzun ve özelliksiz saçlı kızlar biraz eski kafalı, mal geliyor bana. sanki hiçbir görüşümüz uyuşmayacakmış gibi geliyor.

benim saçlarım da ergenlik dönemimin sonuna kadar hep kısaydı annemler boyun kısa kalır diye kestiriyorlardı. şimdi normal boylu bir insanım. bir de kısayken şekle zor girdiği için daha sinirli oluyorum.

öder , bankamatikten bileödeyebilir

internetten ödeyin ben hep öyle yaparım. aynı kartla hem de.

remeron 14lük 12-13 lira bir şey yarım doz alıyorsun. ağır meselesi bünyeye göre değişiyor sanırım. atarax idi sanırım, çoğu kişi onunla rahat uyuduğunu söylerken ben şurubunu da, hapını da kullandım ve uyuyamadım. remeron iyidir.

ataraxı bi ara bende denemiştim galiba sıfır etki yaptı bende. remeron duymamıstım bakayım.

anladığım kadarıyla çalışmıyorsunuz. ilaç kullanarak bünyenizi zehirlemeden uyumanın yolu çalışmak. gidin az biraz teknolojiden anlıyor, insanlarla iletişiminiz de fena değilse teknoloji marketlerinde çalışın bütün gün ayakta durduktan sonra uyuyamamak elinizde olmaz bana kalırsa.

@proletarier aller lander vereinigt euch

evet çalışmıyorum. önerinize katiliyorum dogru tespit mesguliyet ve vücudu yormak etkili olacaktir fakat yakın kasımda askere gidicem o yüzden işe girme olayi yalan

unisom vardı bizde

desyrel den cacık olmaz. remeron etkili gibi gözüküyor ama yan etkisi olan kabuslar beni korkuttu acikcası.

remeron antidepresandir.

@partizan

evet öleymiş ama uyutuyıor diyolar. antidepresan ilaçlar bulasmak istemiyorum acıkcası o yüzden arayişm devam ediyor

@proletarier aller lander vereinigt euch
neden ki?
psikolojik olarak da aslinda iyi durumda degilim uykumu düzeltesemezsem askerde daha kötülesir diye korkuyorum amacim gitmeden 1 ay düzenli yasayip en azindan brz kendime gelmek.

yav arkadaş remeron'un antidepresan olduğunu biz de biliyoruz. özel hastanenin birindeki uzman psikiyatrist önermişti kafamdan sallamıyorum yani.

çok uzun yatıyorsan daha geç yat. yatmadan önce ılık süt iç(işe yarar cidden :D )

alarmı bir saat öncesine kurmak da teorik olarak çözüme ulaştırır :D

uyumadan önce çok kasıyorsunuz büyük ihtimalle sabah uyanacağım diye. rahat uyumadığınız sürece olmaya devam eder.

Uyumadan önce çok sıvı tüketme ve çişini yap.

1 saat geç yatmayı denesen?

ya vücudun dinlenmiş bu ara,
ya sıkıntılısın aklın dolu uyuyamıyosun.
ya da uyucam uyucam diyip rahatsız uyuyosun.

büyük ihtimal şartlı yatıyorsun. yani alarmdan bir saat önce uyanıp duş almalıyım gibi şartlandırıyosundur kendini. ondna kurtulman lazım.

düzenler. 6630'um bile düzenlerdi.

excelde formül bile yazabiliyorsun word ne ki.

ev telefonunu ver bana. sabah arayayım.

ya da bir arkadaşına ver, sabah arasın seni.

Ev telefonu varsa telekomun uyandırma hizmeti var.

ev telefonum yok.

sabah işe giden bir komşundan rica et sabah zile bassın

hahah, komşulardan hiçbirini de tanımıyorum ki:) bu saatte de kimsenin ziline basamam.

lmgtfy.com

cevabım tam bir çözüm olmayacak ama, sürekli nasıl kalkıcam diye düşünürsen adam akıllı uyuyamazsın sabah da zınk diye kalkarsın. geldi bir iki defa başıma.

uyurken kendini şartlandır ciddi bir biçimde erken uyanmalıyım diye gün ışıdığı anda uyanırsın doğayla birlikte bir nevi ilkel dürtülerini harekete geçirmiş olursun aslında o şartlandırma ile.

www.gezginler.net

7 tane Kevser Suresi oku, sabah şu saatte kalkayım amin de. Bende işe yarıyor, gerçekten.

kaçta uyanman lazım. nonu msg at yarın arayayım

iş görüşmesinde maaş önerisini ilk sizin yapmamanız gerekir kesinlikle. size sorulursa bile iş verenin fikrini sormalısınız önce. benim bildiğim iş adabında böyle olur yani en azından.

Benim demek istedigim aslinda ne kadar derlerse tamam diyeyimdi ama yanlis cumleler kurdum :)

dünya bugün bu haldeyse, bu zamana kadar olan icatlar, savaşlar, büyük olaylar... pek çoğunun sebebi birilerinin canının sıkılmasıydı. git savaş yap icat yap yani desem olmaz bu kadar laftan sonra demiyim o yüzden bir şey.

ders calis eger ögrenciysen. benim niyetim o su an ama kisfmet.

belgesel izle, ciddi belgesel ama taşşak yapmıyorum.
discovery channel programlarına takıl

cay demle, saban oglu saban acip izle.

ekşi sözlük oku, pardon siz yazardınız dimi :)

yasini ve cinsiyetini belirtirsen daha efektif tavsiyeler alabilirsin bence..

eurosportta nadal'in maci baslayacak birazdan, ona takilabilirsin..

yaş 20, cinsiyet kadın.

güzel bişyler düşün, hayal et.
Müzik dinle, hiç dinlemediğin bişyler olsun.

mütevazi görünen insanların aslında ne kadar egosu yüksek ve kibirli olduklarına dair bir kısa hikaye yaz.

s3 um ve 1360 liram olsa s4 almazdim

@chavezding
napardın peki, teli aldıktan sonra bendekini elden çıkarır zarardan biraz kara geçerim diye düşünmüştüm.

hocam yapmayın ya ne fark edecek s4 aldığımda şunu daha rahat yapacağım, şu hayatımı kolaylaştıracak dediğiniz bir şey söyler misiniz ?

3 kullanıcısı olsam en erken 5'i beklerdim fiyat ne olursa olsun.

alma hiçbir reel artısı yok s3te
tırı vırı farklar sadece

o hediye çekini 200 tl'ye sat

s4 ü alıp aldıktan sonra s4ü satabilirsin. neden olmasın? bunlar hep ticaret. ama ben de s3 kullanıyorum s4 hasreti çekmiyorum.

525m için 1 gb yeter de artar 2 gb olması hiçbir performans artışı sağlamaz.

2 gb olması performans artışı sağlamaz demek saçmalık ekran kartının saniyede işleyebileceği değerin fazla olması nasıl performans sağlamaz? oyun 2,000....1 gb istediği an fps'de düşüş yaşarsın.
ekran kartında son kriter belleği olsa da fazla olmasının bi zararı yok çünkü paylaşımlı denen şey raminizden giden bir parçadır -.-'

battlefield 3 bile 1,5 gb vram kullanıyor. o gpu ile daha fazla vram gereksiz dememin sebebi de bu. başka söze gerek yok bence.

"ekran kartının saniyede işleyebileceği değerin fazla olması nasıl performans sağlamaz?"

vram ile hiçbir alakası yoktur grafik birimi işlemenin, işlenecek veriyi önbellekte tutmakla alakası vardır.

yapabileceğin bir şey yok. 2 gb olsada fark etmez. çoğu oyunu mediumda oynarsın